PİRHA – HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, iklim krizine karşı iklim grevine ilişkin basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Ülkesini doğasını savunan gençler, kadınlar ve emekçiler olarak bizler Cerattepe’de, Edirne’de, Çorum’da, Yırca’da, Kaz Dağları’nda, Salihli’de ölmek istemiyoruz demeye devam edeceğiz” denildi.
Halkların Demokratik Partisi İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, iklim krizine karşı iklim grevine girileceğini belirterek talepleri dile getirdi.
Küresel ısınma ve iklim krizinin yarattığı felaketlerin yarattığı tahribatın her geçen gün artmaya devam etiğini ve bir yandan da geri döndürülemez bir hal almaya devam ettiğini belirten Ersoy, “Son bir yıldır okul grevleri ve yok oluş isyanlarıyla birlikte büyüyen iklim grevi dünyanın dört bir tarafından karşılık buluyor. İklim krizinin yarattığı doğa tahribatı dünyanın nefes alınamaz, barınılamaz ve yaşanılamaz bir hale sürüklenmesine sebep oluyor. Okullarına gitmeyip iklim grevi yapan gençlere ve çocuklara ses vermek zorundayız. Yaşamımızı devam ettirdiğimiz bu gezegende yaşamanın koşulları ancak doğanın ve diğer bütün canlıların yaşam alanlarını koruyarak gerçekleşecek” ifadelerini kullandı.
“1 MİLYAR KİŞİ İKLİM MÜLTECİSİ OLACAK”
İklim krizinin önlenmemesi halinde iklim mültecisi sayısının 1 milyarı bulacağını ifade eden Ersoy, şunları belirtti:
“Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) radikal tedbirler alınmaması durumunda 10 yıl sonra dünya üzerindeki tahribatın artık geri döndürülemez bir boyuta ulaşacağını açıkça belirtti. BM tahminlerine göre iklim değişikliği bu yüzyılda bir milyar kişinin iklim mültecisi olmasına sebep oluyor. Ayrıca iklim krizi yüzünden göç etmek zorunda kalanların %80’inini kadınlar oluşturuyor.
Her geçen gün alınmayan tedbirler dolu felaketlerini, hortumların, kuraklığın, sel felaketlerinin ve orman yangınlarının daha sık yaşanmasına ve daha fazla tahribat yaratmasına neden oluyor. Dünyanın her yerinde aşırı hava koşulları daha fazla insan hayatını etkilemeye devam ediyor. İklim krizinin derinleşmesi ile kasırgalar, seller, yangınlar daha fazla canlının hayatına mal oluyor. Dünya Meteoroloji Örgütü, iklim değişikliği nedeniyle aşırı hava koşullarının sebep olduğu doğal afetlerin 2018’de 62 milyon kişiyi etkilediğini açıkladı.”
“HALKIN İHTİYAÇLARI DİKKATE ALINMALI”
“Doğaya aykırı üretim ve yaşam koşulları talanın boyutunu arttırıyor. Fosil yakıtlara dayalı sistemimizde sera etkili gazların en önemlilerinden olan karbondioksitin günümüzde atmosferdeki yoğunluğu, 160 bin yıl boyunca ulaşmış olduğu miktardan daha fazladır. İklim krizi bu kadar derinleşmişken bankalar halen fosil yakıt şirketlerine para aktarmaya ve bu yok oluşta birilerini zengin etmeye devam ediyor. Dev şirketlerin hırsları ve zenginleşme politikaları tedbirlerin önüne geçiyor ve doğanın ve halkın ihtiyaçları dikkate alınmıyor” diye belirten Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye iklim krizinin karşısında insanlara, doğaya ve diğer bütün canlıların yaşam haklarına sahip çıkmak zorundadır. Sermayenin çıkarları için doğanın talanının önüne geçilmeli ve iklim krizine karşı tedbirler almalıdır. Ülkesini doğasını savunan gençler, kadınlar ve emekçiler olarak bizler Cerattepe’de, Edirne’de, Çorum’da, Yırca’da, Kaz Dağları’nda, Salihli’de ölmek istemiyoruz demeye devam edeceğiz.”
İKLİM KRİZİNİN ÖNLENMESİ İÇİN TALEPLER
Ersoy, son olarak iklim krizinin önlenmesi için talepleri şöyle sıraladı:
- İklim krizi ile ilgili “İklim Acil Durumu” ilan edilsin.
- Türkiye’nin de imzalamış olduğu Paris Anlaşması onaylanmak üzere TBMM Genel Kurulu’na sunulsun.
- Enerji ve maden şirketlerinin çıkarına değil, halkın ve doğanın yarınına hareket edilsin.
- Doğanın talanı durdurulsun.
- Halkın enerjiye sağlıklı ve güvenli ulaşımı sağlansın. (HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.