Alevi Haber Ajansi

1. Maraş Festivali başladı: İnsanlık hakkımız Kürtlüğünü, Aleviliğini unut üzerinden tanınıyor-VİDEO

PİRHA- 1.Maraş Festivali, Elif Sonzamancı’nın moderatörlüğündeki, ‘‘Etno dinsel arındırma sürecinde Maraş’ konulu panel ile başladı.

Maraş Demokratik Dernekler Federasyonu (MARDEF) tarafından organize edilen 1. Maraş Festivali Deprem Dayanışma Etkinliği Almanya’nın Leverkusen şehrinde başladı.

Festivalin ilk günü Elif Sonzamancı‘nın moderatörlüğündeki ‘Etno dinsel arındırma sürecinde Maraş’ konulu panel ile başladı.

 

BAYRAK: MARAŞ’TA ETNO DİNSEL TEMİZLİK UYGULANDI”

‘Etno Dinsel arındırma sürecinde Maraş’ başlığı altında sunum yapan Araştırmacı Yazar Mehmet Bayrak, Maraş’ta Kürt Aleviler üzerinde tek tipleştirme planına yönelik etno dinsel bir temizliğin uygulandığını ifade ederek, “Bektaşi dergahları ve babaları, Osmanlı padişahları tarafından sürgün edilerek sürülmüş.  Dergahların bahçelerine de camiler yapılmış. Asimilasyon ve dönme devşirme İslami Türkçülükle başta Bektaşi Aleviler ve Kürtler üzerine, tüm etnik halklar ve inançlar üzerine etno politik raporlar hazırlatılır ve sonucunda büyük bir  kırım-katliama maruz bırakılırlar. Bu uygulamalar günümüzde Kürtler, Aleviler üzerinde uygulanan politikaları çağrıştırmaktadır. Sonuçta Türk İslamlaştırma, tek tipleştirme planının uygulamak için bir etno dinsel temizlik uygulandı” dedi.

SİNEMİLLİOĞLU: KATLİAMA HALK ALET EDİLDİ

Maraş Katliamı Davası avukatlarından İbrahim Sinemilioğlu ise ‘Maraş Katliamı ve Adalet Arayışı’ üzerine sunum yaptı. Sinemillioğlu, cumhuriyetle birlikte Alevi kırımlarına halkın alet edildiğini belirterek, “Daha sonrasında, etno dinsel bir politika ile Kürtler ve Aleviler hedef gösterildi. Maraş Katliamı, dinci milliyetçi bir kesimin provakasyonu ile başlatıldı. IŞİD’in Kobane’de, Irak’ta, Suriye’de yaptığı gibi halka ‘size Kürtlerin kızlarını, mallarını, evlerini vereceğiz’ diye vaatlerle kandırarak halkı katliama nasıl alet ettiyse, Maraş’ta da katliamlara halk bu zihniyet ile alet edilmiştir. Maraş Katliamı davasının adalet arayışında suçlular yargılandı, uzun süre devam eden bu davada görüldü ki bu olayda MİT’in parmağı var. Ve 12 Eylül’e gidişin bir hazırlığı olarak örgütlenmiş bir provakasyondu. Bana tanınan insan hakkı Kürtlüğünü, Aleviliğini unut, kendini unut üzerinden tanınıyor. Kaderimiz coğrafyamızdır, coğrafyamızdan, kendimizi toprağımızdan, kökümüzden kopmayalım” diye konuştu.

“DEPREMDEN SONRA FABRİKA VE MADEN OCAĞI KAPASİTESİ ARTIRILDI”

‘Ekolojik Kırım ve Topraksızlaştırma’ üzerine sunum yapan Mehmet Horuş, eko kırımın doğaya karşı işlenmiş bir suç olduğunu söyledi. Horuş, Maraş merkezli depremler sonrasında bölgede maden ocağı kapasitelerinin arttırıldığına dikkat çekerek şunları söyledi:

“Eko kırım doğaya karşı işlenmiş bir suçtur. Bu suç insan yaşamı ve varlığı içinde büyük bir kıyımdır. Deprem aslında hiç öngörülemez bir durum değildir. Maraş’ta deprem öncesi, pek çok açıdan tehlikeye dikkat çeken raporlar yazılmış ve bildirilmiştir. Gereken tedbirler  alınmadı. Sebep ekolojik kıyım ve coğrafyanın rezerv alanı olarak ranta açılmasıdır. Depremden sonra halen de birer canavar gibi fabrika ve maden ocaklarıının kapasiteleri arttırılıyor. Yeni tehlikelere yol açan güneş santralleri kuruluyor. Toplumsal katılım noktasında, sivil örgütlenmelerle bu durumları takip edip, katılmalıyız.”

“DİLİMİZİN RESMİ VE İNANÇ DİLİ OLARAK KURUMSALLAŞMASI GEREKİYOR”

‘Maraş Kürtçesinin Potansiyeli ve Geleceği’ konulu sunum yapan Mehmet Kömür ise Maraş coğrafyasının güncel hali ile mezarlığa çevrildiği gerçekliğine parmak basarak şunları ifade etti:

Kürtçe dünya dilleri arasında kelime zenginli açısından 8. Sırada yer alıyor. Ancak Kürtlerde genç nesillerin yüzde doksanı neredeyse ana dilini bilmiyor. Dünyada ana diline para vererek öğrenilen tek dil Kürtçedir ne yazık ki. Kurumlara düşen görev, dilimizin resmi dil olarak, ekonomi dili olarak, inanç dili olarak kurumlaştırılması gerekiyor. dilimizi talep edip yaşatmalı, günlük kullanmalıyız. Maraş iki deprem yaşadı. Biri 1978’de siyasi depremdi, diğeri son yaşadığımız doğasal kıyımdı. Hep rakamlar üzerinden bunları konuşuyoruz. Ancak çözüm nedir? Coğrafya boşluk kabul etmez. Kaybettiğimizi kaybettiğimiz yerde aramalıyız. Avrupa’da yaşayan insanlarımız yüzünü toprağına dönmelidir. ‘Ax, ziman, iman’. Coğrafyamızı mezarlığa çevirdik. Ölülerimizi sadece götürüyoruz. Yaşamı da götürmeliyiz.”

“DEPREMDE YEREL ÖRGÜTLÜLÜĞÜN ÖNEMİNİ GÖRDÜK”

MARDEF Eş Başkanı Mehmet Üstek de, “Biz devleti yanımızda görmek istiyorduk ama devlet çok ayrımcı yaklaştı. Halende devlet politikası ile Alevileri yok sayıyor. Maraş coğrafyası Kürt Alevi coğrafyasıdır çoğunlukla. Aramızda Türk Sünnilerde var. Biz onlara da çağrı yapıyoruz; örgütlülüğümüze onlarda katılsınlar. Depremde yerel örgütlülüğün önemini gördük. Deprem bölgesine halen yardım gerekiyor, yardımlarımız devam etmeli” ifadelerini kullandı.

PİRHA/ALMANYA

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak